MEME KANSERİ
Meme kanseri meme hücrelerinde başlayan kanser türüdür. Akciğer kanserinden sonra, dünyada görülme sıklığı en yüksek olan kanser türüdür. Her 8 kadından birinin hayatının belirli bir zamanında meme kanserine yakalanacağı bildirilmektedir. Erkeklerde de görülmekle beraber, kadın vakaları erkek vakalarından 100 kat fazladır. Meme kanseri, yayılmadan önce, erken tespit edilirse, hasta %100’e yakın bir yaşam şansına sahiptir. Meme kanserine karşı en iyi koruyucu yöntem erken tanıdır. .Her kadında meme kanseri gelişme riski vardır. Meme kanseri riskini arttıran faktörler • 50 yaş üzerindeyseniz • Yakın akrabalardan biri meme kanseriyse, (anne, kızkardeş,teyze meme kanseri ise, diğer kadınlara göre 17 kat daha fazla risk vardır) • Daha önceden diğer memenizde kanser tespit edilmişse • Adet görmeye 12 yaşından önce başlamış iseniz • Hiç gebe kalmamışsanız • Adet görmeniz 50 yaşından sonra da devam ediyor ise Araştırmalar, meme hücreleri içerisinde, meme kanser riskini artıran bazı genler olduğunu göstermektedirler. Genetik değişiklikler, aileden (herediter) olabilir veya hayat boyu gelişebilirler. Meme kanseri karmaşık bir hastalıktır. Her hasta birbirinin aynısı değildir. Meme kanserinin içinde bulunduğu evreye "stage" denir. Gerçek stage'in bilinmesi, doktorun tedavi planını yapmasını sağlayacaktır. • Hayatınızda meme kanserine sebep olacak herhangi bir yanlış yapmamış olsanızda başınıza bu hastalık gelebilir. • Meme kanseri bulaşıcı değildir, başka bir hastadan size bulaşmaz. • Meme kanseri memeye travmayla (darbeyle) meydana gelmez. • Meme kanseri gelişen çoğu kadının risk faktörü veya ailesinde hastalığa ait bir hikaye yoktur. Her kadının 20 yaşından sonra düzenli olarak ayda bir defa kişinin kendisi tarafından meme muayenesini yapması kendi memelerinin yapısı hakkında bilgi sahibi olması ve zaman içinde oluşacak değişikliklerin farkına vararak hekime başvurması erken tanıyı kolaylaştırması açısından büyük önem taşır. 20-40 yaş arası kadınlar yılda bir kez genel cerrahi uzmanı tarafından görülmeli ve yılda bir kez de ultrasonografi yaptırmalıdır. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan veya diğer risk faktörlerine sahip kadınlar için düzenli olarak hekim muayenesi yapılmalıdır. 40 yaşından sonra her yıl düzenli olarak tarama mamografisi, muayene ve ultrasonografi yaptırılmalıdır. Meme kanseri için görüntüleme Yöntemleri :Mamografi,Ultrasonografi (US), Manyetik Rezonans (MR) ve Pozitron Emisyon Tomografisi (PET)’dir.
Meme kanseri tanı ve tedavisinde Yeditepe Üniversitesi Hastanesinde farklı yapılanlar nelerdir? Meme başı ve derisi koruyucu cerrahi Nöbetçi Lenf Bezi (Radyoizotop madde ve boya ile tarama) Her hastada PET-CT ile FDG tümör taraması Nöbetçi lenf bezi çıkarılması ile daha önceki yöntemlerde görülen kol şişmesi olmamaktadır. Tümör etrafına radyoaktif madde sıkılarak uygulanır.Ayrıca tümörün yayılma olasılığı olan lenf bezi olduğu için ek tedavilerin gerekip gerekmediğini gösteren bilgiler vermektedir. Meme kanserinin tanı, tedavi ve takibi mültidisipliner bir yaklaşım gerektirir. Cerrah, radyolog, patolog, medikal onkolog (kemoterapist), radyasyon onkoloğu (radyoterapist) ve radyoizotop uzmanı bu yaklaşımda yer alırlar. Genellikle tanıdan sonraki ilk yaklaşım cerrahidir. Erken tanı ile başlangıç safhasında yakalanmış kanserlerde yapılacak cerrahi tedavi de o kadar küçük olur, memenin şeklinde önemli bir şekil bozukluğu meydana gelmez. Kanserli doku büyüdükçe çıkartılması gereken doku miktarı artar. Ben ekip olarak plastik cerrahi uzmanı ile birlikte çalışarak, meme kanseri ameliyatı sırasında oluşan hasarı anında düzeltme yöntemini uyguluyorum. Görüntünün korunmasının hastalarım üzerinde olumlu katkısı olduğuna inanıyorum. |